ÇOCUK & AİLE: Berrak'ın Kitap alışverişi (1)

Herkese merhaba,





İnstagram hesabımdan paylaştığım son kitap alışverişi tamamen Berrak'ın zevkine ve yaşına hitap eden tarzda idi. O platform detaylı bilgi vermek için uygun olmadığından dolayı tercihimi blogumdan yana yaptım. Zaten İnstagram benim için sadece bir tanıtım aracı. Esas burası evim ve paylaşım yerimdir :))

Daha detaylı bilgileri ilerideki paylaşımlarda vereceğim. 
Kitap alışverişleri genelde online D&R sayfasından yaparım. Kargo'dan tasarruf etmek için 60 TL'lik  kotayı doldurup sipariş veriyorum. O yüzden kitap sayısı fazla oldu. Görgü kurallarına uyarak, sizleri de yormayıp paylaşımları üçe böldüm. Umarım bu şekilde görselleri ile daha düzenli olur.
Lafı uzatmadan aldığımız Kitapların tanıtımına geçelim...

1. Uğurböceği Sevecen ile Salyangoz Tomurcuk Serisi (Yapı Kredi Yayınları)



Önceki alışverişlerimizde bu serinin iki bölümünü almıştık ve Berrak onları çok sevdi. Sevimli karakterlerin uygun dilde öykülerini anlatan yazar, popüler yayınını seri haline getirip toplam 23 bölüme kadar ilerletmiştir.
Bu sefer bu bölümleri satın aldık:

1. Arkadaşlık (Satış fiyatı/D&R fiyatı 5 TL)

12. Anaokulunda, çıkartmalı (Satış fiyatı/D&R fiyatı 7TL/5,32 TL)

16. Kumdan Kale (Satış fiyatı/D&R fiyatı 5 TL)

19. Balon Macerası, çıkartmalı (Satış fiyatı/D&R fiyatı 7TL/5,32 TL)


Yazar & Resimleme: Erika Bartos


2. Katie ve... Serisi (Yapı Kredi Yayınları)


Üç farklı kitaplardan oluşan bu seri, Katie adında küçük bir kızın büyükannesi ile ziyaret ettiği müzelerde yaşadıkları serüvenleri anlatıyor. 
"Katie ve Ressamlar" kitabını önceden almıştım ve küçük Katie'nin hayal dünyası Berrak'ın da ilgisini çok çekti. 
Bu sefer "Katie ve Yıldızlı Gece" adlı kitabında Katie yine Güzel Sanatlar Müzesinde tablolara girip çıkmaya devam ediyor. 



Ayrıca "Katie ve Dinozorlar" da Katie Doğa Tarih Müzesini gezip hayal gücünü zorluyor...



Yazar & Resimleme: James Mayhew 
Satış fiyatı/D&R fiyatı: 7TL/5,32 TL

Bu seferlik bu kadar. İkinci bölümde etkinlikleri içeren ve eğitici olan kitapları tanıtacağım. Takipte kalın...

Sevgiler <3



ÇOCUK & AİLE: Berrak'ın Kitapları (3+ yaş)

Herkese merhaba,

Bildiğiniz gibi okumayı seven biriyim. Eskisi kadar  okuyamasam da evimde kitap hiç eksik olmaz. Alışverişe çıktığımda da mutlaka gördüğüm kitapları incelerim. Aynısı kızım için de geçerlidir. Siz genler deyin, ben alıştığı için diyorum. Ebeveynlerden gördüğü gibi hareket edip alışkanlık haline getiren çocuk, hayatı boyunca öyle devam eder diye düşünüyorum (umut ediyorum en azından).





Berrak'a daha 3 aylık iken bezden, dokunduğunda hışırdayan ve farklı dokular içeren ufak bir kitap almıştım. Buna büyüdükçe yaşına göre uygun olanlar eklendi ki koleksiyon gittikçe büyüyor. Daha dün D&R' dan sipariş verdim, gelecek bölümlerde onları da sizlere tanıtacağım. 

Yine çok konuştum, başlayalım mı? :))


1. Deniz ne kadar derin? (TÜBİTAK Yayınları)






Berrak denizi çok sevdiği için halası ona bu kitabı yeni yılda hediye etmişti. Meraklı minik Penguen Pipkin sualtında yolculuğa çıkıp, okyanusun en derin yerine kadar yüzerken karşılaştığı deniz hayvanları ile tanışır. Sonunda en derin yerini keşfettiğinde ufak bir penguenin bile istediğini başaracağını öğrenir. 
Hoş resimleri ile 3+ yaşa hitap eden dille yazılmış olan hikâye kaliteli cilt içerisinde sunuluyor. Ayrıca ekte denizin derinliğini görsel olarak daha belirgin hale getiren uzun poster mevcut. Berrak'ın odasında duvarı süsleyip gelen minik misafirlerin ilgisini çekiyor.







azar: Anna Milbourne 
Resimleyen: Serena Riglietti
İSBN: 978 975 403 594 0
Fiyat: 14 TL







2. Üç kedi, Bir dilek (Yapı Kredi Yayınları)







Damda oturan üç kedi Piti, Pati ve Pus yıldızları seyrederken Piti kayan yıldızdan dilek dileyebileceğini öğrenir. Artık her gece göz kırpmadan gökyüzüne bakıp yıldızın kaymasını bekleyen Piti' yi vazgeçiremeyen arkadaşları, sonunda bir plan yapıp onu muradına ermeye çalışıyorlar. 
Arkadaşlık ve sevginin önemini çocukların anlayacağı şekilde bu 3 tatlı kedinin öyküsünde öğrenmiş oluyoruz. Bizde yatmadan evvel okunan kitaplardan biridir. 
Sert karton cildi ile yıllara göğüs gerecek kalitededir. 






Yazar: Sara Şahinkanat
Resimleyen: Ayşe İnan Alican
İSBN: 978 975 082 182 0
Fiyat: 12 TL 


3. Korsan öyküleri (1001 Çiçek Kitaplar)






Okyanusların olmazsa olmazı Korsanları anlatan beş ayrı hikayeden oluşan kitap Berrak'ın favorileri arasında yer almıştır. Yatmadan evvel çocuğunuza okumanızı tavsiye etmesem de gündüz okunacak güzel öyküler içeriyor. Yaş itibarı ile Berrak için fazla heyecan vericiydi, kendini olaylara kaptırıp yatağın içinde korsancığlığa verdi. Tabii ki uykuya dalmak daha da zorlaştı. Daha büyük çocuklarda belkino etkiyi yaratmaz, denemenizi tavsiye ederim. 
Ciltsiz hali ile kolayca okunmaya el verip, resimlemesi ile hikayelere destek veriyor. Hareketli yazı tipi de ayrıca akıcılığı sağlıyor. 









Çeviri: Bahadırhan Bozkurt 
İSBN: 978 605 341 199 4
Fiyat: 5,90 TL

Umarım sizlere uyan tavsiyeler aralarında bulunuyordur. Gelecekte diğer kitapları da sizler ile tanıştıracağım, takipte kalın... 

Sevgiler <3





AKLIMDAN GEÇENLER: Okuyucularıma açık mektup




Sevgili okuyucularım,

Uzun zamandan beri aklımda olan ve ayrıca bana rahatsızlık veren bir durumdan bahsetmek istiyorum.
Bloguma baktığımda Anasayfada gördüğüm reklamların yüksek derecede görüntü kirliliği  oluşturduğunun bilincine vardım ve bunun için sizden özür diliyorum. Bunun dışında herhangi bir Boomerang reklamının da Blogumda yer almasını istemiyorum. Artık sadece ve sadece  kendi düşüncelerimi ve tecrübelerimi içeren yazılar, değerlendirmeler ve deneyimleri paylaşmak istiyorum. Ürün değerlendirmelerde her ne kadar şirketlerden gönderilmiş olsa da sadece benim tecrübelerimi yansıtacak - iyi veya kötü sonuçlarla. Gönderme talebinde bulunan şirketler de bunu gözardı etmesinler. 
Blogum bana ait olup, her ne kadar da çekici olsa beni yansıtmayan reklamlara izin vermeye artık tahammül yok. Ben ürün meraklısı değilim . Bu blog ile geçimimi de sağlamak istemiyorum. Blogumu hobi amaçlı kullanıyorum ve paylaşımlarım sadece benim özenle ve severek yaptığım yayınlardır. 
Umarım bu yenilik sizi de tatmin eder, en azından daha derli toplu "Umutlu Ev Kadını" karşınızda olacak...
Sevgilerimle...

ÇOCUK & AİLE: Berrak'ın odasına bahar geldi

Herkese merhaba,






Bahar deyince akla uyanan doğa'nın dışında ev temizliği ve eskilerden arınma, yenilikler yapmak geliyor. Özellikle söz konusu kızım olunca hiç dayanamıyorum. 
Size kısaca son günlerde aldıklarımı ve yenilenenleri anlatacağım.

İlk önce bebekliğinden beri oyuncaklarını barındıran ve iki taşınmayı atlatan oyuncak sepetinden bahsedeceğim. Kare şeklinden naylondan olan mavi sepetin destekleyici metal çubukların yuvalarından tehlikeli şekilde çıkmaları ile sonu gelmişti. Emektarımızdan ayrılmamız düşündüğümden de kolay oldu. A101' de bu sevimli ördek temalı sepeti gördüğümüzde Berrak eskisinin atılmasına artık karşı çıkmadı. Tüm peluş oyuncaklarını rahatlıkla içinde barındırdık ve kapağı da katlanarak açılıp kapandığı için de oldukça pratikti. 
Fiyatı 8 TL olup da bütçemize de uygun oldu. 





Zamanında hevesle yaptığım ahşap boyamadan kalan gül kurusu ve eflâtun renkleri kullanarak bu ahşap resim çerçevesine renk kattım. Berrak'ın bebeklik fotoğrafına yakışmış, değil mi? :)




Oyun parklarında satılan helyum balonlar rahmete kavuştuktan sonra atmaya kıyamadım. Berrak'ın odasına renk katsın diye delikleri onarıp cama yapıştırdım. Böylece sabah güneşi ile sevdiği Çilek Kız ve Minyon karakterler ona günaydın diyorlar.





Kız anneleri bilir ki o güzelim bebeklerin saçları zaman ile keçeleşip kötü kokmaya başlarlar. İnternet' ten araştırıp bunu gideren formülü buldum:
Ufak sprey şişesine bir tatlı kaşığı çamaşır yumuşatıcı koyup su ile karıştırın. Sonra bebeğin saçına sıkarak uygulayin. Tarayıp kurumasını bekleyin... 


Önce

Voila, yenilenmiş saçı ile misler gibi kokan Barbie ( bizim ki Berrak tarafından tükenmez kalem ile hafiften güzelleştirildi,ona çare bilen varsa bana iletsin lütfen :) ).


Sonra


Evet, şimdilik bu cepheden bu kadar. Berrak'ın odasından ara ara haberleri sizler ile paylaşacağım. Sırada en sevdiği oyuncaklar ve ayrıca kitaplığından seçmeleri sunacağım. 




Sevgilerimizle...

AKLIMDAN GEÇENLER: Çocuk

Herkese merhaba,




küçük iken büyümeyi ne kadar istiyorduk. Şimdi keşke o yaşlara geri dönebilsek diyoruz. Benim bücür ben büyüdüm anne deyince, kendini bizim ile aynı seviyede olmayı heveslediğini görmek o eski günleri hatırlatıyor.

Ebeveynler güçlü birer birey di. Herşeyi bilen, herşeyi yapabilen birer süper kahraman.
Annem evi çekip çevirir, üstelik çalışıp para kazanırdı. Evin kraliçesi olarak orası ondan sorulurdu. 
Babam da güçlü, otoriteyi sahiplenmiş bir devdi. Hem sever, hem de sert bakışlar ile yanlışlarımızı hemen bulurdu. Ben çok zekiyim ya, hep gizli saklı işler çevirip yakalanmadığımda deli gibi sevinirdim. Halbuki babam beni çoktan yakalamış ama zararsız olduğunda göz yumup görmezden gelirmiş. İş derse gelince ama hiç affetmezdi. Eğitim önemliydi bizde. Hele Almanya'da yaşayan bir Türk ailesi için daha da önemliydi. Her iki dili iyi bilmeliydik. Ayrıca her öğrendiğimiz dil bir artıydı. "Bir dil,bir insan" derdi Babam. Şimdi kızıma almanca yı öğretmeye çalışırken hep o sözler geliyor aklıma. 
Siz arada dönüp bir kendinize bakıyor musunuz? Ben kendime bakınca hem anamı hem de babamı görüyorum. O zamanlar o özellikleri kodlayıp beyinimin bir köşesine kaydetmişim. Ebeveyn olunca birer birer ortaya çıkıyorlar. Ama nedense kendimi bir süper kahraman gibi hissetmiyorum. Aksine yanlışlar ile dolu, zayıf ve çoğu zaman çaresiz. Meselâ geçenlerde kızım tökezleyip burnunu sehpanın köşesine çarptığında kanayan ve hızla morarıp şişen burnunu görünce ağlamaya başladım. Eşim soğukkanlı davranmasaydı kendimi toparlayıp onu sakinleştiremezdim her halde. Bazı sorulara cevap bulamayınca da annelerin her şeyi bilmediklerini itiraf etmek zorunda kalıyorum. 
Evet,  ebeveynler de hata yapar. Süper kahraman da değiller belki. Ama öğrenmeye hazır, çocukları ile büyümeye devam eden bireyleriz. Eserlerimize baktığımızda hem biraz kendimizi, hem de büyüklerimizi görebiliyoruz.
Sonuç olarak hepimiz hâlâ birer çocuğuz, değil mi? 

Sevgiler....

KİTAPGÜNLÜĞÜM: Mart'ta okuduğum kitaplar

Herkese merhaba,

İlkbaharın artık adım adım yaklaşmasını hissederken okuma listedeki eserleri biraz hafif tuttum. Raporu yayınlamak ile geç kaldığım için beni mahsur görün, bazı değişiklikler ve ailemin ziyareti bana zaman bırakmadı. Ama yine de iki eser okuyup değerlendirecek kadar fırsat buldum.

Şubat' ta bitiremediğim iki bilimsel esere daha fazla ağır edebiyatı eklemeyip, hafif bahar esintileri beynimi ferahlattı. Beklentilerim farklı boyutlarda olup yerine getirildi mi diye merak ederseniz, buyrun bu ayın raporuna ...




**F. Scott Fitzgerald - Muhteşem Gatsby** 

Bu eser hakkında düşüncelerimi detaylı şekilde önce yayınladığım yazıda sizler ile paylaşmıştım (okumak için buraya tıklayın).
"Muhteşem Gatsby" en iyi romanlar arasında yer almayı başardığı için okumak şarttı. Beklentilerim ona göre yüksek idi. Ama ne yazık ki beni pek sarmadı diyebilirim. Satır arası mesajlar ve yazıldığı zamanın toplumdaki sosyal ve maddi devrimlerini göz önünde bulundurursak eser gerçekten ulaştığı statüyü hak etmiş. Orta seviyede genel kültüre sahip olan okuyucu eğer sadece ününe bakıp da kitabı okuyacak olursa, bayat aşk hikâyesini ve sonunu çok da heyecan verici bulamayacaktır. Ayrıca çevirinin de bunda etkisi olduğunu düşünüyorum. Belki de stili bana göre cezbedici değildi, bilemiyorum. Maalesef klasik amerikan edebiyatını bana bu kitap da sevdiremedi.

Puanım: 2/5

** Agatha Christie - Sonuncu Kurban **

Hercule Poirot romanları ile haşır neşir olduğum için bu eseri gözden kaçırdığıma şaşırmıştım.  Bir sitede PDF olarak bulduğumda hemen indirip gece yatmadan önce yatakta okudum. Hikâye Hercule Poirot' un pasif araştırması ile beni pek de memnun etmedi. Agatha hanım bu eserinde biraz özensiz davranıp baştan cinayetin oluşumu ve katilin kimliğine dair fazla ipucu vermiş. Polisiye romanlar ile yeni tanışıyorsanız size uyabilir. Akıcı dille konuyu kolayca takıp edebilirsiniz. Öneri olarak size kendinizi gereksiz betimlemelere kaptırmayıp kayıp olan genç kadının karakterini inceleyip olayı çözmenin kısa yolunu bulmaktır. Agatha hanım bazı gereksiz karakterler ile katilin izini biraz bulanıklaştırmak istemiş. 
Agatha Christie' nin 48. romanı' nın konusunu özeti:


"Ünlü yazar Ariadne Oliver, panayırda yapılacak olan bir polisiye gösterinin senaryosunu yazması için Deon'daki bir malikaneye davet edilir. Ancak Oliver'in anlayamadığı bir şeyler vardır ve oyunculardan bazılarının davranışaları şüphelidir. Bunun üzerine Miss Oliver, dedektif dosto Hercule Poirot'u davet eder. Daveti kabul eden Hercule Poirot oyunu da izlemek için burada kalır.

Panayır günü büyük bir felaket olur ve oyunculardan biri öldürülür. Ancak işi çözmek zordur, çünkü gerçek ipuçlarına ulaşmak için sahte ipuçlarını elemek lazımdır ve bu iş için Ariadne Oliver ile Hercule Poirot el ele verir." (Kaynak: Vikipedi)

Her ne kadar romanı zayıf bulsam da polisiye romanın taçsız kraliçesinin eserini yine de tavsiye ederim.

Puanım: 4/5

Bu ay için bu kadar. Nisan ayı yine hedefime ulaşamayacağımı sanıyorum. Hâlâ Debbie Macomber ve iki bilimsel kitaplarım yarım kalmış olarak bekliyorlar. Debbie hanımın eserini bitirip bir polisiye daha okumayı düşünüyorum, bakalım başaracak mıyım ;))

ETKINLIKLER: trnd Projesi "Vernel Max Taze Gül" Konsantre Çamaşır Yumuşatıcısı inceleme

Herkese merhaba,

Trnd.com tarafından sağlanan ürün deneme süresinin bitişi epeyce oldu. Birçok blogger arkadaş çoktan yorumlarını sizler ile paylaştılar. Olumlu olanlar olduğu kadar eleştirenler de vardı.
Ben şahsen 4 hafta süren deneme süresini biraz kısa buldum. Vaat edilen özelliklerinden biri 8 hafta boyunca kokusunu korumak ise sizce de bir ayda gözlemlediğim ile sağlıklı sonuç alabilir miyim acaba? Son anketi doldurduktan sonra deneme paketlerini dağıttığım hısım ve akrabaları yeniden arayıp fikirlerini aldım. En son dün aldığım cevaplar ile artık bu süreci bitirip sizler ile sonuçları paylaşmaya kara verdim.



Copyright: trnd.com.tr

1. Koku

Beni takip eden okuyucular bilir ki ürünlerin kokusu benim için genelde önemli kriterlerden biridir. Sürekli solmak zorunda olduğum itici koku hem yoğunluğu hem de türü ile beni aşırı derecede rahatsız etmek dışında baş ağrısına da sebep oluyor.
Vernel Max' ın kokusu bana hoş ve hafif geldi. Ne ambalajında ne de çamaşır da rahatsız etti. Zaman zaman kokusuna o derece alışmışım ki, evimde ne kadar hakim olduğunu anca misafirlerin " Ne hoş oda kokusu bu?" deyince farkına vardım.
Diğer kullanıcıların büyük çoğunluğu da benim ile hemfikir diler. Sadece iki kişi zaman ile kokuyu ağır bulup bazı çamaşırlarda artık kullanmak istemediklerini söylediler.

Puan: 4/5

2. Kokunun kalıcılığı

Bu kategoriyi bu ürüne özel olarak ekledim. Vaat edilenlerin arasında önemli olan bence budur. Yumuşatıcı lar her ne kadar adı itibarı ile yumuşatmak için düşünülüyorsa genel olarak kalıcı kokusu için seçilirler. Çamaşır tozları bu konuda yetersiz oldukları için mecburiyetten kullandığımı diyebilirim. Diğer kullanıcılar da bu özelliği en çok merak edip eleştirdiler.
Baştan söylemem gereken birşey var. Bence kokunun kumaşa işleyip kalıcı olmasının ana sebebi kumaşın türüdür. Şahsi işlemlerine göre sentetik iplik içeren kumaşların kokuyu daha kolay tutup hapsettiklerini fark ettim. O tür kumaşlarda kalıcılık süresi de daha uzundu. Kokunun yoğunluğu da daha fazlaydı. Ayrıca evin içinde kuruttuğum çamaşırlar da kokuyu daha iyi korudular. Dışarı astığım çamaşırların çoğu rüzgârın etkisinde kalıp kokuyu neredeyse komple kaybettiler. Bunların arasında en sık olan da maalesef nevresim ve havlulardı.
Deneyen arkadaşlarım da benzer tecrübeler yaşadılar. Ayrıca kalıcılığı genelde 2-3 haftayı geçmedi. Bir arkadaşım önceden kullandığı yumuşatıcısı ile havluların bir kısmına uygulayıp diğerlerinde Vernel Max'ı kullandı. Verdiği bilgiye göre Vernel Max maalesef o  konuda sınıfta kaldı.

Puan: 3/5

3. Yumuşatma etkisi

Adı yumuşatıcı da olsa artık yumuşatma konusunda çoğu ürün maalesef işe yaramıyor. Özellikle sudaki kireç oranı yüksek olan illerde nerdeyse hiç faydasını görmüyoruz. Çevremdeki insanlar Çanakkale ve Bursa'da ikamet ettikleri için onların gözlemledikleri de faydalı oldu.
Ben yumuşatıcının gücünü en belirgin olarak havlularda görüyorum. Kurutma  tarzım ne olursa olsun bu sefer de yumuşatmada iyi sonuçlar alamadım. Diğer illerdeki arkadaşlar farklı sonuçlar aldılar. Özet olarak suyun sert olması ile çamaşırlar daki yumuşaklık da yumuşatıcı ile büyük fark etmedi.

Puan: 2/5

4. Ütü yaparken etkisi

Bizde ütü kullanımı bir hayli az olduğu için bu kategoride çok fazla tecrübe sahibi olmadığımı vurgulamak isterim. Ben bir fark kaydetmedim açıkçası. O yüzden arkadaşların gözlemlediklerini paylaşacağım. Çoğunluğa göre ütü de kolaylık sağlama etkisi varmış yumuşatıcı kullanmadıkları çamaşıra göre. Ama diğer yumuşatıcılardan da pek farkı yok muş. Yani vaat ettikleri gibi kolaylık sağladığı için adil puan vermem gerek. Bu sizce bir satın alma kriteri ise mutlaka değerlendirin.

Puan: 4/5

Vernel Max' ın vaat ettikleri etkilerin çoğu maalesef yeterli bulamadım. Eski bir Vernel kullanıcısı olarak Max serisinde önceki kullandığım "Beyaz Leylak" gibi bu ürünü de diğerlerinden farklı bulamadım. Yine de denemeyi tavsiye ederim, her ne kadar benim için tek seferlik deneme olsa bile.
Trnd.com ekibine bana deneme fırsatı verdikleri için ayrıca teşekkür ederim, umarım gelecekte de başka ürün deneme fırsatı verirler.



Uyarı:
Bu yazı reklam amaçlı değildir. Bu ürün trnd.com.tr tarafından şahsıma deneme amaçlı ücretsiz verilmiştir. Incelemenin temeli sadece kişisel bakış açım ve edindiğim şahsi tecrübelere bağlı. Değerlendirmesi tamamı ile size kalmış.